Barış anneleri bayramı kutlamıyor
Bayrama savaş ve ölümlerle giren Kürt anneleri, "Biz bayram yapmıyoruz" diyerek 24 saatlik oturma eylemi başlattı. İstanbul Galatasaray Lisesi önünde planladıkları oturma eylemi engellenince, anneler Ömer Hayyam Parkı'nda oturma eylemine başladı.
Barış Anneleri, polis tarafından Meşturiyet Caddesi girişinde durduruldu. Meydanı tamamen kapatan polisler, meydana çıkan caddeleri de kapatarak tüm alanı abluka altına aldı. BDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel'in polislerle yaptığı görüşmeden sonuç alınamayınca Barış Anneleri, barikat önünde oturma eylemi başlattı.
"Artık yeter kadınlar savaş istemiyor" yazılı pankart açan Barış Anneleri, eylem boyunca "Anaların gözyaşı katilleri boğacak", "Hepimiz anayız barıştan yanayız" şeklinde sloganlar attı. İki saati aşkın süren eylemin ardından, BDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder İstanbul Valisi ile telefonda görüştü. Valiliğin, oturma eyleminin Ömer Hayyam Parkı'nda yapılabileceğini söylemesi üzerine, eylem alanında bir açıklama yapıldı.
'DAHA KAÇ ÇOCUK ÖLECEK?'
Barış Anneleri İnisiyatifi adına açıklamayı okuyan Cemile Akgün, farklılıklara tahammül göstermeyen devletin resmi ideolojisinden en çok anneler ve çocukların zarar gördüğünü söyledi. Akgün, Başbakan Erdoğan'ın tehditkar açıklamalarından sonra askeri operasyonların başladığını hatırlatarak, Kuzey Irak Kürt Federe Bölgesine yönelik saldırıda sivillerin de yaşamını yitirdiğini belirtti. Akgün, Başbakan'ın savaş çığırtkanlığı söylemlerinden vazgeçmesini istedi.
Akgün, "Sayın Öcalan'ın avukatlarıyla görüştürülmemesi, devletin topyekun bir savaşa hazırlandığının kuşkusudur" dedi, Abdullah Öcalan ile müzakerelere başlanmasını ve ölümlerin önüne geçilmesini talep etti.
Cemile Akkgün, "Bu sorunu terör olarak gören anlayışın Kürt sorunun çözemediğini anlamak için daha kaç tane Türk'ün, kaç tane Kürt'ün ölmesi gerekiyor?" diye sordu ve ekledi: "Sayın Başbakan Suriyeli sivillere yönelik haklı tepkinizden yola çıkarak Kürt bebeklerinin parçalanmış bedenlerine de benzer tepkiyi verebilecek misiniz? Sizin tahammülünüz var mı bu ölümlere bilmiyoruz ama biz annelerin parçalanmış ölümlere artık tahammülümüzün kalmadığını söylemek istiyoruz. On binlerce evladımızın ölümünü geri döndürmek anaların yaşadığı üzüntü ve acıyı onarmak mümkün olmayacaktır. Artık başka çocuklarımız ve eşlerimizin ölmemesi çin barış içinde yaşamaktan başka bir yol olmadığına inanıyoruz. Bütün anneleri barış için çalışmaya ve bizimle hareket etmeye çağırıyoruz."
2011'İN HUKUKU: YILDIRIM AYHAN'IN ÖLÜMÜ
BDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel de İstanbul Valiliği'nin eylemi fiili olarak yasakladığını belirterek, engellemeye tepki gösterdi, Valiliğin annelerin barış talebinin diğer yurttaşlar tarafından duyulmasını istemediğini kaydetti.
Hakkari'de canlı kalkan eyleminde Yıldırım Ayhan'ın öldürülmesini kınayan Tuncel, İçişleri Bakanı Beşir Atalay'ın "90'lara dönülmeyecek. Hukuk dışı birşey olmayacak" sözlerine şöyle yanıt verdi: "90'larda da bir hukuk vardı. OHAL Bölge Valiliği'nin de bir hukuk vardı. Şimdi de bir hukuk var. Bu hukuk OHAL'den kötü bir hukudur. Şimdi her il valisini özel olarak görevlendirdiniz, Hakkari Valisi bir arkadaşımızın ölüm emrini vremiştir. İçişleri Bakanlığı, Başbakanlık'tan bağımsız değildir bu. Yeni hukuk bunu gerektiriyor."
Sebahat Tuncel, Başbakan Erdoğan'ın "tarafınızı belirleyin" sözlerine karşılık da "Bizim tarafımız, barıştan, kardeşlikten, eşitlikten yanadır. Tarafımız savaştan yana asla olmayacak" dedi.
'SAVAŞ; EMPERYALİSTLERE SOFRA AÇMAKTIR'
BDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder de şunları ifade etti: "Bu ülkenin tarihi çok zalim gördü. Çiller'leri, Ağar'ları, Kozakçıoğlu'nu, Büyükanıt'ları rahmetle anan, şefkatle anan bir tek insan bulamazsınız. Bunun sebebi onların savaşı bir ekmek kapısına dönüştürmüş olmalarıydı. Bugün de savaş emperyalistlerin Ortadoğu'da doymak bilmeyen iştahlarına bir sofra açmaktır, başka birşey değildir. Bu evlatları savaşa kurban eden herkes bundan 10 sene sorna lanetle alınacaktır. Bu bedduları üzerine almayın, bırakın hiçbir ananın oğlu dağda, askerde, yolda belde kalmasın, hepsi evine dönsün."
Açıklamadan sonra Ömer Hayyam Parkı'na giden Barış Anneleri, burada 24 saatlik oturma eylemi başlattı. Eyleme çeşitli siyasi partilerden kadınlar da destek verirken, barış talebiyle Taksim'de basın açıklaması yapan ESP üyeleri, yürüyüş yaparak Barış Anneleri'nin eylemine katıldı.
Kurmeşli gençler Wiesbaden de ikinci buluşmasını gerçekleştirdiler. .jpg)


5-6 Ekim'de Galatasaray Üniversitesi'nde yapılması planlanan Sebahat Tuncel'in de konuşmacı olduğu
Cumartesi anneleri/insanları, 389. haftada, Devrimci 78'liler Federasyonu tarafından 3 Eylül'de açılan 12 Eylül Utanç Müzesini ziyaret etmek için Ankara'da bir araya geldi.
"Böyle bir hilkati garibenin bırakın dediklerini, ismini bile kaile ve kaleme almak yakışır mı? Ona cevap vermek için harcayacağım zamana, emeğe değer mi?" diye düşünmekten alıkoyamadım kendimi... Ama böyle bir rezilliğin cevabı da olmalı, kadın köşe yazarlarına baktım da pek bir kaile almamışlar bu fakiri ruhiyeyi! Ancak bu akıl ve ruh yoksunu dişi müsveddesine, bir kadın, bir anne, bir Kürd olarak, cevap vermezsem de kıvranacağım.
Roboski’de kaza yapan askerlerin yardımına koşan katliam mağduru Roboskililer, o anı anlattı. Katliamda oğlunu kaybeden Emine Ürek, ‘Yerde yatan asker bana bakıp ‘anne’ diye bağırınca koştum, elini tuttum. Ölmemesi için dua ettim” dedi. Medya ve bazı çevrelerin bu yardım eline şaşmasına da Emine Ürek şu yanıtı verdi: “Bizim çocuklarımız bombalandığı zaman bizim yardımımıza gelmediler ama bizler onların yardımına koştuk. Bizimki anne yüreği” dedi.
Yargıtay’ın, "Sosyalist Gençlik Derneği’nin MLKP/KGÖ ile organik bir ilişkisi tespit edilememiştir” kararı bulunmasına karşın, Kandıra 2 No’lu F Tipi Cezaevi’nde yaklaşık 3 yıldır tutuklu bulunan Balıkesir Üniversitesi Matematik Bölümü öğrencisi Uğur Ok, 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı.
