Kurmes Dernegi Resmi Web Sitesi

Akbayır: Alman yasalarına göre Kürt kimliği kabul edilmeli

Almanya’da başlatılan ‘Kürt Kimliği Resmi Olarak Tanınsın’ kampanyasıyla Federal Meclisin bir demokrasi sınavı vereceğini ifade eden Sol Parti Kuzeyren Westfalen Eyalet Parlamentosu Milletvekili Hamide Akbayır, yasalara göre Almanya’nın bu talebi kabul etmesi gerektiğinin altını çizdi.
Aynı zamanda kampanya hazırlık komisyonu üyesi olan Hamide Akbayır, Almanya genelinde 1 Ağustos’ta başlayan ve 15 Eylül tarihine kadar sürecek olan 'Kürt Kimliği Resmi Olarak Tanınsın' başlıklı imza kampanyası ile ilgili olarak ANF’ye değerlendirmelerde bulundu. 
Almanya’nın vereceği kararın ve alacağı tutumun bütün Avrupa açısından emsal teşkil edeceğinin altını çizen Akbayır, “Yeni bir hak arayışı başlatmış bulunuyoruz. Amacımız 50 bin kişinin kampanyayı desteklemesidir. Ama biz bu sayının katlanacağından eminiz” dedi.
“DİL KABUL EDİLİYORSA, KİMLİK DE EDİLMELİ”
Almanya’daki Kürtlerin statüsünün belirlenmesi konusunda yürütülen bu çalışmanın Kürdistan’da ilan edilen Demokratik Özerklik projesiyle eş zamana denk gelmesinin birbirini tamamladığını ifade eden Akbayır, “Almanya’ya göç etmiş değişik göçmen gruplar kendi ulusal kimlikleriyle kabul ediliyor ve kendi dilleri kültürleri konusunda kazanımlara sahip oluyorlar. Ancak Kürtler her yerde olduğu gibi Türk kimliği üzerinden kabul ediliyor. Bu da birçok haktan yararlanamamayı getiriyor” diye konuştu. 
30 yılı aşkın bir süredir Almanya’da yaşayan ve daha önce Yeşiller Partisi’nde de çalışan, ancak son dönem Sol Parti’den parlamentoya girmeye hak kazanan Akbayır, şunları söyledi:
“Kürtler kendi yurtlarında zaten Türk kimliği ile vatandaş kabul ediliyor. Yurt dışına çıktıklarında da yine bu kimlikle kabul ediliyorlar. Zaten yurtlarından olma gerekçesi bu kimlik, peki neden Avrupa’da böyle kabul edilsin ki? Burada zaten bazı eyaletlerde Kürtçe eğitim seçmeli ders olarak okutuluyor. Böyle bir uygulama var. Mademki dil kabul ediliyor, kimlik neden kabul edilmiyor? Biz de artık burada kendi kimliğimizle kendi kültürümüzle ve zenginliğimizle yaşamak istiyoruz. Burada başlattığımız kampanya buna dönüktür. Mademki demokrasinin beşiğinde yaşıyoruz bu konuda da demokrasinin gereği yapılmalıdır. Almanya’daki en büyük göçmen gruplarından biri Kürtler, o halde her kese uygulanan muamelenin aynısını istiyoruz, başka bir talebimiz yok.”
“YASALARA GÖRE TALEP KABUL EDİLMELİ”
Sadece Kuzey Ren eyaletinde yaklaşık 80 bin Kürdün yaşadığını belirten ve bu sayının Almanya çapında kimlik kabulünün gerekliliklerini aşacak nüfusa çoktan ulaştığının altını çizen Akbayır, söz konusu kampanya çerçevesinde toplanacak olan dilekçelerin eyalet meclislerine mi, federal meclise mi verileceği hususu ile anayasal prosedür konusunda ise şu bilgileri verdi: 
“Biz topladığımız dilekçeleri Federal Meclis’e vereceğiz. Çünkü bu durumun bütün ülkeyi ilgilendiren bir yanı var. Ama eyalet meclislerine de ayrıca vereceğiz. Eyalet meclisleri federal meclisin kararına göre davranmak durumunda. Ancak hem federal meclise hem de eyalet meclislerine bu konuda ısrarcı olacağız. Tabi yasalara göre Almanya’nın bu talebi yerine getirmesi gerekiyor. Ancak Türkiye ile olan ilişkileri sonucu nasıl bir yere götürür bakıp göreceğiz. Bu kampanya sonucunda Almanya olumlu bir adım atarsa, buradaki Kürtler önemli haklar elde edebilecek. Örneğin kendi kimliklerine göre pasaportları olacak. Kendi dillerinde televizyon sahibi olabilecek ve kendi ulus olma hakkını elde etmiş olacaklar. Şimdilik Avrupa’da sadece Almanya’da bu kampanya başlatıldı. Ama uzun vadede diğer Avrupa ülkelerinde de aynı durum söz konusu olabilir. Tabi Almanya’nın vereceği karar önemli ve emsal niteliği taşıyacaktır. Umarım istediğimiz sonucu alırız.”
“OLUMSUZ SONUC ALMANYAYA YAKIŞMAZ”
YEK-KOM, ATİF, AGİF, Karawane ve Almanya’daki tüm Kürt kurum ve kuruluşların birlikte örgütlediği imza kampanyasının yanı sıra, parlamentodaki çalışmaları konusunda da bilgiler veren Akbayır, Almanya’daki durumun Türkiye’den çok farklı olduğunu söyledi. Örnek olarak, rakip partilerin milletvekilleriyle birçok konuda birlikte hareket ettiklerini ve bu konuda daha uyumlu bir durumun geçerli olduğunu belirten Akbayır, şunları aktardı:
“Biz bu kampanya için diğer partilerden de destek isteyoruz. Türkiye’nin Almanya’ya talebi kabul etmemesi konusunda baskı yapacağını biliyoruz. Yeni ilişkiler bağlamında da Türkiye’nin asla böyle bir konuda bizim açımızdan olumlu bir karar çıkmasını istemeyeceğini biliyoruz. Ben aynı zamanda partimin Kadın ve Çevre Komisyonu, Çin ve Kuzey Ren Eyaleti parlamenterler komisyonunda ve daha birçok komisyonda yer alıyorum. Seçilmemde birçok Alman destek oldu. Olumsuz bir sonuç, demokrasi ile yönetildiğini belirten bir ülkeye yakışmayacaktır. Almanya bu kampanyayla demokrasi sınavı verecek.”
ANF