Kurmes Dernegi Resmi Web Sitesi

‘Toplum, kadının çoğulcu katılımı ile kazanacak’

Toplum, kadının çoğulcu katılımı ile kazanacak’

1618447 10152541181148247 8078181868217508168 nEdessa: “HDP Türkiye’ye renk katıyor. Özgürlük kadın renginde gelişmiştir. Kadın özünü taşıyan HDP, bir ana gibi tüm halkları, inançları, farklı kesimleri kucaklamıştır. Böylece demokratik ulusun karakteri açığa çıkmıştır.

 
31 Ekim 2015 Cumartesi 07:01
BEHDİNAN / ANF - DİCLE ARYA
 

PAJK Meclis Üyesi Zelal Edessa, “HDP Türkiye’ye renk katıyor. Özgürlük kadın renginde gelişmiştir. Kadın özünü taşıyan HDP, bir ana gibi tüm halkları, inançları, farklı kesimleri kucaklamıştır. Böylece demokratik ulusun karakteri açığa çıkmıştır” dedi.

Kürdistan Özgür Kadın Partisi (PAJK) Meclis Üyesi Zelal Edessa, 1 Kasım seçimlerini, seçimlerde kadını, Türkiye’nin demokratikleşmesinde kadınların rolü ve misyonu, demokratik özerkliğin ilanından sonra gelişen siyasi soykırım operasyonları ve bu siyasi soykırım operasyonlarında özellikle kadın Eş Başkanlarının görevden alınıp, tutuklanmasını değerlendirdi.

Yaşamın kadın eksenli geliştiği zamanlara doğru yol aldıklarını, Rojava’da gelişen kadın devriminden sonra Bakur’da başlayan toplumsal devrimin kadın eksenli bir yaşamın örülüşü ile devam ettiğini belirten Edessa, tüm zorluklara rağmen yaşananlar gelişmelerin herkeste bir ilgi, heyecan uyandırdığını, özgürlük tercihi olan tüm kesimleri kendine çektiğini söyledi. Kürdistan ve Türkiye’de yaşanan gelişmelerin tüm toplumlarda bir umut yaratarak, demokrasi direnişini güçlendirdiğini, Kürdistan’da boy veren kadın özgürlük direnişinin adım adım Türkiye ve Ortadoğu’ya yayıldığını ifade eden Edessa, Ortadoğu’da yaşanan kaosun halkların-kadınların lehine bir devrimi zorunlu kıldığını dile getirdi.

‘UFUKTA YENİ BİR KÜRDİSTAN VE TÜRKİYE GÖRÜNMEKTEDİR’

Bugün gerçekleşen Kürdistan devriminin bağrında Türkiye devriminin de mayaladığını, yükselen mücadele ile filizlenerek boy vermesine yol açtığını dile getiren Edessa, şunları söyledi: “Ufukta yeni bir Kürdistan ve Türkiye görünmektedir. Değişim sürecini hızlandıran 7 Haziran seçimleri olmuş, çok yönlü sonuçlar doğurmuştur. Eskiden var olan dengeler birden alt-üst edilmiştir. 13 yıllık Erdoğan-AKP statükocu iktidarı yıkılarak, yerine halkların demokratik koalisyonu olan HDP tercih edilmiştir. Önderliğimizin demokratik ulus projesini ifade eden HDP’nin devletin tüm engellemelerine rağmen özellikle de büyük bir engel olarak koyduğu yüzde 10 barajını aşması ile başta Erdoğan-AKP’ye ve diğer partilere karşı ciddi bir demokrasi muhalefeti olarak yükselmiştir. Böylece Türkiye halkları açısından yeni bir mücadele süreci başlamıştır.”

‘HDP, TÜRKİYE’DE DEMOKRASİYİ GELİŞTİRME POTANSİYELİNİ TAŞIYAN TEK PARTİ’

HDP’nin başarısının Cumhuriyet tarihinde ilklere imza atan gelişmelerle sonuçlandığını, ilk defa siyasi bir partinin yarı yarıya yakın bir oranda kadın milletvekilinin aday gösterildiğini ve seçilecek yerlerden siyasete kadın rengini yansıtacak oranda kadın çıkarttığını söyleyen Edessa, HDP’nin kadın politikasının diğer partileri de etkilediğini belirtti.

Diğer partiler açısından kadını siyasete aktif katma anlayışı olmamasına rağmen HDP ile girişilen rekabetten dolayı görüntü icabı kadın adaylar gösterdiğini vurgulayan Edessa, “Kısmi de olsa diğer partilerden kadınlar seçilmişlerdir. Böylece mecliste önemli sayıda kadın milletvekilinin yer alması ile kadın renginde, demokrasiye açık bir parlamento oluşmuştur. Bu yaklaşım diğer halklar ve inançlar açısından da her kesimin kendini ifade edebildiği özgürlükçü bir muhalefet partisi HDP bünyesinde gelişmesine yol açmıştır. Şu gerçeklik net görülmüştür. HDP’nin Türkiye’de demokrasiyi geliştirme potansiyeli taşıyan tek parti olduğu ve bunu pratikleştirmede yüksek bir güce sahip olduğu görülmüştür” dedi.

‘HDP, KADININ TARİHSEL MİSYONUNA TEKRARDAN KAVUŞMASININ YOLUNU AÇMIŞTIR’

“Denilebilir ki, Önder Apo’nun toplum, kadın felsefesi meclise yansıyan kadın rengini de açığa çıkarmıştır. Çünkü bu gelişmeler, sistemin geri erkek zihniyetine karşı yaratılan kadının öz yönetim ve örgütlülüğünü açığa çıkarandır. Toplumsal özgürlüğü gerçekleştirme felsefesine kadın özgürleşmesini şart koşması ve bunun için tarihsel fırsatlar yaratması gelişmelerin temel özünü oluşturmaktadır. İmralı’nın en ağır işkence, tecrit koşullarına rağmen kadın özgürleşmesi için geliştirdiği projeler, yaşanan gelişmelerin kaynağını oluşturmaktadır. Önderliğimizin Türkiye siyasetinde yaptığı yenilikler toplum tarihinde devrimci çıkışları doğurmuştur. Özellikle Eşbaşkanlık sistemini geliştirmesi ile kadının siyasal, toplumsal, ekonomik, sağlık vb. her alan katılımının önü sınırsız açılmıştır. Kadın potansiyelinin mücadeleye akışını hızlandırmış, coşku, heyecan, güzellik katmıştır. Yaşamın her alanında kendi rengiyle, özü ile varlığını ifade eden koşulları yaratılmıştır. Kadının toplumun esas yürütücü gücü olarak, tarihsel misyonuna tekrardan kavuşmasının yolunu açmıştır” diyen Edessa, erkek egemen zihniyetin önüne yığdığı cinsiyetçi yasaların yıkılması, HDP ile yeni bir kadın baharlaşmasına, çiçeklenmesine yol açtığını, onların aktif bir şekilde siyasete katılma koşullarının oluşturulması hem kadın hem de toplum açısından önemli sonuçların doğurduğu söyledi.

Edessa, bu durumun hem kendilerine hem de tüm topluma büyük bir güven verdiğini, çünkü yaşamı belirleyenin kadınlık olgusu, kendinde yarattığı güzelliği, elde ettiği özgürlüğü, topluma yansıtma özünü taşıdığını ifade etti.

Toplumun hafızasında bu bilincin saklı olduğunu, kadınların yaşamın her alanına aktif katılmalarının toplumsal belleği güncelleme gücünü göstereceklerini, sistemin tüm çabaları ile toplumsal zihni bulanıklaştırma ve çarpıtmasına rağmen, gelişecek güçlü kadın ve siyasete katılımın her koşulda topluma kazandıracağını söyledi.

‘TÜRKİYE HALKLARININ YENİ UMUDU’

HDP’nin kadın öncülüğüyle güçlü bir demokrasi mücadelesinin açığa çıkarttığını, Türkiye halklarının yeni bir umut olarak doğduğunu, toplumda önemli bir demokratikleşme, kendini inşa etme gücünün açığa çıkmasını sağladığına vurgulayan Edessa, “HDP Türkiye’ye renk katıyor. Özgürlük kadın renginde gelişmiştir. Kadın özünü taşıyan HDP, bir ana gibi tüm halkları, inançları, farklı kesimleri kucaklamıştır. Böylece demokratik ulusun karakteri açığa çıkmıştır. Meclis’e giren resmi partiler HDP’nin bu gerçeğini görmezden gelseler de halklar açısından bu gerçek göz ardı edilmemiş, umutlu bir güvenle karşılanmıştır. Seçimlerde HDP geleceğin muhalefet- iktidar partisi olma potansiyeline kavuşmuştur. AKP’yi Kürdistan’da etkisizleştirmiş, büyük bir farkla ve kimi yerlerde oyların yüzde 90’nı almıştır. Türkiye şehirlerinde de halkların oyları açısından aynı rolü oynamıştır” diye konuştu.

Tüm bu gelişmelerin Erdoğan-AKP’yi çılgına çevirdiğini, demokrasi ve özgürlüklerin kapısını açan HDP’de sonlarını gördüklerine değinen Edessa, bu durumun önüne geçmek için, devletin tüm imkanını kullanarak, özel savaş ve katliam politikalarını devreye koyduklarını söyledi. İnsanların akıllarına durgunluk veren bir faşizmi başta Kürtler olmak üzere Türkiye halkların üzerine kustuklarını söyleyen Edessa, şunları vurguladı: “İnsan bir kişinin, bir partinin kendi iktidar hırsı uğruna nasıl canavarlaştığına hayretler içinde tanık olmuştur. Seçimlerden hemen sonra Türkiye halklarına güven veren HDP’yi etkisizleştirmek, tutunduğu dalı kırma, umutları boğma konseptlerine başvurdular. Çok geçmeden topyekün bir savaş Kürdistan’da başlatıldı. Beraberinde haddi hesabı olmayan tutuklamalarla siyasi soykırım furyası her yerde estirildi. Kürdistan’da her gün geliştirilen katliamların denemelerini Türkiye’de diğer halklara uygulama girişimlerine başladılar.”

 ‘ERDOĞAN-AKP, KADINA DÜŞMAN BİR ÇİZGİYİ TEMSİL ETMEKTEDİR’

Edessa, insanlığın hiçbir etik- ahlaki yaklaşımına sığmayan katliam ve hukuksuzlukların bir anda çoğaldığını, çünkü HDP projesi Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın toplum-kadın özgürlük çizgisi Erdoğan-AKP’nin ulus devlet çizgisine alternatif olduğunu ve her geçen gün yaşam bulduğunu söyledi.

Erdoğan-AKP çizgisinin halklara, özellikle de kadına düşman bir çizgiyi temsil ettiğini belirten Edessa, “Kadının güçlenmesi, toplumun güçlenmesi anlamına geliyordu. Buna da tahammülleri yoktu. O nedenle kadınlara yönelik saldırılarını da yoğunlaştırdılar. Bülent Arınç’ın ve Erdoğan’ın HDP kadın milletvekillerine hakaretleri, kadın iradeleşmesine karşı öfkelerinin en bariz göstergesiydi. Her fırsatta Kürdistan’daki halkın iradesi ile seçilen kadın eşbaşkanları tutuklamaları, görevden uzaklaştırmaları onların gerici erkek zihniyetinin ayyuka çıkmasıydı. Deli Osmanlı Paşasına dönen Erdoğan-AKP’dir ne yapsa beklenir pozisyonuna gelmişti” dedi.

Sarayın ihtişamında kendini kaybeden Erdoğan-AKP’nin bir gerçeği unuttuğunu da söyleyen Edessa, o gerçeğin de hiçbir zaman zalimin zulüm haklarının özgürlük mücadelesinden caydırma olmadığını, baskılar ve direnişin ruhunu daha da yükselttiğini söyledi.

Tarihin bu konuda sayısız, değerli örneklerle dolu olduğunu da sözlerine ekleyen Edessa, bu seçimlerde başta kadınlar olmak üzere, tüm kesimlerin, bir kez daha demokrasiden yana tavrını koyması gerektiğini, HDP’den yana gelişecek tercihin başta kadınlara ve tüm topluma kazandırılacağını ve gerçek anlamda kurtuluşun yolunu göstereceğini vurguladı.

Halklar gerçeğinin hiçbir zaman iktidarlar gibi olmadığını da belirten Edessa, “Toplum hakikate her zaman yakın olmuştur. Toplum hakikati kadındadır. Sosyalizmin, geçmişin özgürleşen kadın özgürleşen toplumdur tezi bugün gerçekleşmektedir. Kürdistan’da, HDP ile Türkiye’de kadın özgürleşmesine doğru bir yürüyüş gerçekleşmiş bulunmaktadır. Son dört aydır büyük bir demokrasi mücadelesi Erdoğan-AKP faşizmine karşı Cizre, Farqin, Gever, Sur, Nusaybin, Edremit, Erciş, Özalp ve nice yerlerde verilmektedir. Başta Kürt kadınları ve Türkiye kadınları ve toplum diğer kesimleri büyük bir ısrarla direnişi sürdürmektedir. Bu süreçte anlam değeri yüksek bedeller de ödenmiştir. Başta demokrasi şehitleri olmak üzere toplumun barıştan yana kesimlerinin önemli bir çaba ve emeği söz konusudur. 1 Kasım seçimlerinde de bu yaklaşımın en büyük düzeyde tekrardan sahiplenilerek, gösterilmesi gerekmektedir. Başta kadınlar olmak üzere toplum kendi tavrını daha etkili koymalıdır. HDP’ye verilecek oylar, daha yüksek sesle özgürlük ve demokrasi iradesi olarak topluma geri dönecektir” dedi.

‘TÜM KADINLAR ÖZGÜRLÜĞE’

Kadın partisinin sahiplenilerek, onun özüyle gelişen özgürlük mücadelesini yükseltmek gerektiğine vurgu yapan Edessa şöyle devam etti: “Daha çok kadın katılımı için HDP denilmeli. Kazanan kadın kazanan toplumdur. Yaşam kadınla güzeldir. Kadının elinin, yüreğinin dokunduğu her şeyde bir güzellik, estetikli, doğruluk, akışkanlık vardır. HDP, sadece kadınlar açısında değil, tüm toplum açısından özgür gelecek vaat etmektedir. Tüm kadınlar, kendilerini kucaklayan, sınırsız katılma imkanı sağlayan, kendini toplumun her alanında ifade etme imkânı sunan HDP’ye oylarını vermeleri en güzel eylemdir. Bu sadece bir vaat değil, gerçeğin kendisi, özgürlüğün kendisidir. Geçen seçimler şunu gösterdi, özgürleşerek, toplumu özgürleştirme potansiyelinde olan kadınlardır. Bugün yaşanan katliam ve soykırımları durdurmada tüm anaların kadın özü, gücüyle olacaktır. Demokrasinin, özgürlüğün gerçekleşme anı şimdidir ve tüm kadınlar özgürlüğe.”