Kurmes Dernegi Resmi Web Sitesi

Dersimde Ormalar Yanıyor,Köylüler Tehdit Ediliyor

Çok sayıda araçla köyleri basan asker ve özel harekat timleri, "Teslim olun.

Etrafınız sarıldı" şeklinde anons geçerken, köy sakinleri ise neye uğradıklarını şaşırdı. Köylüler adeta 1990'lı yılları aratmayan bir muameleye maruz kaldı. Erkekler köy meydanında bulunan kahvehanede toplatıldı, çocuk ve kadınlar ise korku içinde olanları seyrederken, kimi kadınlar ise baygınlık geçirdi. Yaşadıkları korku dolu anları anlatan köy sakinleri, savcılığa suç duyurusunda bulundu.

'Köye girer girmez etrafınız sarıldı, teslim olun dediler'

Kızık Köyü'nde evi asker ve özel harekat timleri tarafından basılan Gülay Aslan, saat 17.00 civarında araçlarla köyü basan asker ve özel harekat timlerinin köye girer girmez "Teslim olun etrafınız sarıldı" şeklinde bağırdığını söyledi. "Bizim evi sordular. Evimle ilgili ihbar olduğunu söyleyip, evi ve ahırı didik didik aradılar" diyen Aslan, "Evime birilerinin geldiğini söylediler. Ancak evde yabancı kimseyi bulamadılar. Bizimle birlikte 2 evi daha aradılar. Daha sonra köyden ayrıldılar" şeklinde yaşadıklarını anlattı. Eşi İbrahim Aslan ise baskın sırasında köyde olmadığını ancak köylülerin kendisine aktardıklarına göre, köyü basmadan önce saat 14.00 gibi köye askerlerin getirildiğini söyledi. Köyün üst kısımlarının askerler tarafından tutulduktan sonra saat 17.00 civarında köye baskın yapıldığının belirtildiğini aktaran Aslan, kendi evi dışında, anne ve babasının kaldığı ev ile kuzenin evinin de arandığını söyledi. Aslan, aramanın ardından askerlerin akşam saat 20.00 kadar köyden ayrılmadığını kaydetti.

Tehdit edildiler

3 çocuk annesi Gültaze Yeleser (55) ise, yaşadıklarını şöyle ifade etti: "Bir baktık köyün etrafı asker ve özel harekat timleri tarafından sarıldı. 10-15 kişilik bir grup da köye girdi. Bizim evle birlikte 2 evi daha aradılar. Ama arama sırasında korku saçıyorlardı. Korkan çocuklar hemen ağlamaya başladı. Hamile ve yaşlı kadınlarımız baygınlık geçirdi." Ellerinde arama izinlerinin olmadığını söyleyen Yeleser, "Arama izniniz var mı? Bu kadar korkuyu niye saçıyorsunuz? Arayacaksanız insanca arayın, 3 tarafımızda karakol var dedim. Konuşurken o arada bir el silah sıktılar. 1994'lü yılları yaşamıyoruz. Niye köyün içinde silah sıkıyorsunuz dedim. Bunun üzerine bir askerler bana 'Korkmayın 1994'ü getireceğiz. Yakında hiç korkmayın, şüpheniz olmasın 1994 gelecek' dedi. O arada bizler bağırdık. Savcılığa suç duyurusunda bulunmaya gideceğimizi söyledik. Bana 'Git savcı panzerlerin yanında, kahvehanenin önünde gidebilirsin' dediler. Bunları alay edercesine söyledi. Kahvehaneye topladıkları erkeklerin yanımıza gelmelerine izin vermediler" ifadesinde bulundu.

'Tepki gösterince telsizden arama izni çıkarılmasını istediler'

Yeleser, aramanın ardından askerlerin kahvehaneye topladıkları erkelere tuttukları tutanağa zorla imza attırdığını söyledi. "Arama sırasında herhangi bir şey olmadığına dair tuttukları tutanağı erkeklere imzalattılar" diyen Yeleser, savcılığa suç duyurusunda bulunmaya gittikleri sırada rütbeli bir askerin arama yaptıkları evler için savcılıktan arama izni çıkarılmasını anons ettiğini dile getirdi. Savcılığa gittiklerinde ise askerlerin de hemen arkalarından geldiğini belirterek, 1990'lı yıllarda evlerinin her gün arandığını, 1996 yılında ise köylerine havan topu atıldığını hatırlattı. Yeleser, savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu kaydetti.

'Merak etmeyin burayı 1994'e çeviririz'

54 yaşındaki 6 çocuk annesi Yeter İliç ise, arama sırasında kalbinin sıkıştığını ve baygınlık geçirdiğini söyledi. "Arama sırasında kapıda oturuyordum. Bir çocuk yanımdaydı ve korkudan dehşete kapılmıştı. Siz bunu niye yapıyorsunuz? Köyde ve evlerde ne var? Niye böyle baskı yapıyorsunuz? dedim. Bana 'bize ihbar geldi. Köyün içine geldiler. Köyde HPG'li var' dediler. Bende ne varsa çıkarın dedim" diyen İliç, o sırada bir askerin kendisene "Merak etmeyin burayı 1994'e çeviririz. Çiğneyin geçin. Kadınları dinlemeyin" dediğini ve silah sesini duyunca baygınlık geçirdiğini vurguladı. Arama izni istediklerini ancak göstermediklerini söyleyen İliç, her zaman korkuyla yatıp kalktıklarını belirtti. İliç, suç duyurusunda bulunduklarını kaydetti.

'Bağırmaları duyunca köye geldim'

Hanuşağı (Xanu) Köyü Muhtarı Haydar İlik ise, arama sırasında köyde olmadığını, köyün karşısında bulunan inşaatta olduğunu, bağırmaları duyunca köye geldiğini dile getirdi. İlik, askerlerin köyün içine girmesine izin vermediğini, gidip muhtarlığın önünde durmasını söylediklerini belirtti. Köylerinin etrafında 2 karakol bulunduğunu söyleyen İlik, köy karakolunun ise tam tepede olduğunu ve her yeri rahat bir şekilde gözleyebildiğini aktardı. DİHA