Kurmes Dernegi Resmi Web Sitesi

İnkara karşı sessiz haykırış

Ermeni Soykırımı’nın 97. yıldönümünde Türkiye’nin pek çok yerinde protesto eylemleri gerçekleştirildi. İstanbul Taksim Meydanı’nda da sessiz anma yapıldı. Yaklaşık 100 yıldır halkları acıya boğan soykırımda yaşamını yitirenler anıldı. Ermeniler için önemli olan yaralı nar figürünün olduğu pankart, soykırımda yaşamını yitirenler ile son yıllarda katledilen Hrant Dink ve Sevag Balıkçı’nın fotoğraflarını taşındı.


Türkiye’ye geçmişiyle yüzleşme çağrısı yapan DTK, BDP, HDK ve İHD ile çeşitli sivil toplum örgütleri de Ermeni halkından özür dilenmesini istedi.


Soykırım zihniyeti sürüyor

Ermeni Soykırımı’nın 97. yıldönümü vesilesiyle Taksim Meydanı’nda sessiz anma gerçekleştirildi. Ermeniler için önemli olan yaralı nar figürünün olduğu pankart, soykırımda yaşamını yitirenler ile son yıllarda katledilen Hrant Dink ve Sevag Balıkçı’nın fotoğrafları taşındı. Yaralı Nar figürünün önünde karanfiller arasında mum yakan halkların kardeşliği savunucuları arasında Rakel Dink, Sebahat Tuncel, Oral Çalışlar, Ali Bayramoğlu, Ufuk Uras, Sırrı Süreyya Önder, Gençay Gürsoy, Cengiz Aktar da yer aldı. Yüzlerce kişi sessiz oturma eylemi yaparken katledilenlerin isimleri okundu. Bu sırada anıtın önünde Halkın Kurtuluş Partisi (HKP) üyesi bir grup ise karşı eylem yaptı.

İHD üyeleri de Ermeni Katliamı sırasında Merkez Cezaevi olarak kullanılan ve Ermeni aydınların katledilmeden önce işkencelere maruz kaldıkları Türk İslam Eserleri Müzesi’nin önünde 24 Nisan anması gerçekleştirdi. Anmanın ardından Adana Kozan’dan soykırım döneminde Beyrut’a sürülen Kilikya Katolikosluğu ile Eçmiyadzin Tüm Ermeniler Katolikosluğu’na mektup gönderildi.

İHD İstanbul Şube Başkanı Abdülbaki Boğa, müzenin bir suç mahalli olduğunu belirterek, soykırımın bir insanlık suçu olduğunu söyledi. Gomidas Kültür Derneği’nin kurucularından Ermeni tarihçi Ara Sarafyan ise “Osmanlı sınırlarında bulunan 200 bin Ermeni yerleşim yerini ve 1 milyonun üzerinde Ermeni’yi anmak için toplandık. Muhtemelen bugün burada yakınlarını soykırıma kurban veren bir aile bulunmuyor” dedi.

Anmanın ardından, sessiz yürüyüşle Sirkeci Postanesi önüne giden insan hakları savunucuları, Adana Kozan’dan Beyrut’a sürülen Kilikya Katolikosluğu ile Eçmiyadzin Tüm Ermeniler Katolikosluğu’na yazılan mektupları gönderdi. Postane önünde konuşma yapan Avukat Eren Keskin ise “İster kabul edilsin ister edilmesin 1915 Soykırımdır” dedi.

DTK: Özür dileyin

DTK, Ermeni Soykırımı’nın Türkiye’nin bir ayıbı ve utanç tablosu olduğunu belirterek, Türkiye’nin bu utanç tablosunu ortadan kaldırmak için Ermeni halkından özür dilemesi gerektiğini kaydetti. DTK’den yapılan açıklamada, 20. yüzyılın başlarında farklılıkları yok sayan, tahammül etmeyen tekçi zihniyet anlayışının Ortadoğu’yu katliamların ve acıların coğrafyası haline getirdiği vurgulanarak, bu zihniyetin 24 Nisan 1915’te Ermeni Katliamı ile tarih sahnesinde kendini gösterdiği kaydedildi. Açıklamada, 97 yıl önce gerçekleştirilen Ermeni Katliamı’nın aynı zamanda farklı kimliklere, kültürlere yönelik katliamların da habercisi olduğuna dikkat çekildi. Ayrıca, Ermeni Katliamı ile ilgili hesap sorulmadığı ve insanlık dışı zihniyet yargılanmadığı için aynı zihniyetin ve anlayışın bugün de kendini Roboski’de gösterdiğinin altı çizildi.

BDP yüzleşmeye çağırdı

BDP Genel Merkezi de yaptığı açıklamada, “1915’te yaşananlar ve sonrasındaki diğer karanlık olaylar olan Dersim, Maraş, Çorum, Sivas ve Roboski katliamları geçmişiyle yüzleşmekten, halklara hesap vermekten kaçınan bir devlet sisteminin ve onun katliamcı zihniyetinin yarattığı sonuçlardır” dedi. BDP açıklamasında, 20’inci yüzyılın yaşanmış en büyük trajedilerinden biri olarak adlandırılan 1915 olayları için, toplumsal hafızalardaki yerini ve vicdanlardaki acısını hâlâ koruyan bir trajedi denildi. Türkiye’nin tarihiyle ve geçmişiyle yüzleşmeye, tekçi-ırkçı politikaları terk etmeye, büyük acılar yaşayan Anadolu ve Mezopotamya halklarından özür dilemeye çağrıldığı açıklamada, “Yeni acılar yaşanmaması ve geleceğin barış teminatı altına alınması dileğiyle bir kez daha bu büyük dramın kurbanlarını saygıyla anıyoruz” denildi.

DSİP’in ev sahipliğinde düzenlenen Marksizm 2012 toplantılarının son oturumunda konuşan yazar Hayko Bağdat “Soykırımı sizden 97 yıldır saklayan devletin geleneğidir. 9 yaşındaki çocuğun başında havan topu patlatan bu gelenektir. Uğur Kaymaz’ın vücudundan yaşından fazla kurşun çıktı” dedi.

Yazar Hayko Bağdat da “Çok uzun zamandır insanlara acımızı anlatıp, acaba acımızı anladılar mı diye yüzlerine bakan insanlar haline getirdiler bizi. Ben artık bir acım var demekten yoruldum. Türkiye’de Ermeni meselesi yok, 40 bin Ermeni var. Türkiye’de kılıç artığı 40 bin insanın yaşadığı tedirginlikten utanın” diye konuştu.


24 Nisan acısı hepimizin

HDK Adana bileşenleri, Ermeni Soykırımı’na dikkat çekmek amacıyla İnönü Parkı’nda basın açıklaması yaptı. Açıklamada, “24 Nisan 1915, 13 Nisan 1915 Adana bu acı hepimizin” pankartını açan grup, sık sık “Türk, Kürt, Ermeni yaşasın halkların kardeşliği” sloganı attı. Grup adına açıklama yapan HDK Adana Sözcüsü Serpil Arslan, 24 Nisan 1915’in yalnızca Ermeniler için değil bu ülkenin yurttaşlarının yüreklerinde ve hafızalarında derin izler bıraktığını vurguladı. Arslan, “Ermeni kültürünü sadece bu topraklarımızdan değil hafızalarımızdan silmeye çalışanlara inat çok kültürlü, çok kimlikli, çok dilli ve çok inançlı bir Türkiye’yi hep inşa ediyoruz” dedi.
 

Hükümet soykırım ile yüzleşsin

İHD, Ermeni Soykırımı’nın yıl dönümü nedeniyle yaptığı yazılı açıklamada, hükümetin yaşanan soykırım başta olmak üzere insanlığa karşı işlenmiş suçlarla yüzleşme sürecini başlatması gerektiğini vurguladı. Açıklamada, 24 Nisan gününün Türkiye’de tabu olmaya devam ettiğine dikkat çekilerek, “İnsan Hakları Derneği, 1915 yılında başlayan ve belli bir süre devam ettirilen Ermeni ve Süryanilere yönelik sistematik yaşam hakkı ihlallerini soykırım olarak nitelendirmektedir” denildi.Diha