Kurmes Dernegi Resmi Web Sitesi

Ehmedê Xanî'ye ait bilinmeyen bir eser bulundu

Büyük Kürt şairi ve ilim adamı Ehmedê Xanî'ye ait daha önce hiç bilinmeyen bir eser Konya'da bir caminin bodrum katında bulundu. Ehmedê Xanî'nın bulunan bu eseri medresede eğitim gören öğrenciler için kaleme aldığı tahmin ediliyor.

Ehmedê Xanî'ye ait bilinmeyen bazı eserlerin Konya'da bulunduğu iddiasını ilk kez Selçuk Üniversitesinde görevli bir öğretim üyesinden duymuştum. Açık bir adres vermiyordu. Kürt tarihinin en büyük şairlerinden birinin kayıp eserlerinin peşine düşme hikayem sadece bir söylence ile başladı.

Bu söylence ipucu olarak tarihi camilerin kütüphanelerini gösteriyordu. İlk iş olarak Mevlana, Karatay, Yusufağa gibi yazma eserler kütüphanelerini taramaya başladım. Bu tarama işlemi bir yıla yakın bir süre devam etti. Sonuçta hiçbir şey bulamamıştım.

Bunun ardından araştırmamı çevredeki tarihi camiilerin kütüphanelerine kaydırdım. Neticede uzun uğraşlar sonucunda Konya’da Y. A. camisinin bodrum katında Ehmedê Xanî'ye ait olan bu esere rastladım.

Bir ders kitabı mahiyetindeki eserin üzerinde Medrese diye bir kayıt mevcut. 27 sayfa ve 11 bölümden oluşan eserin bazı sayfalarının kötü saklanması nedeniyle tahrip olmuş durumda. Eserin son bölümleri ve arka kapağı ise kayıp.

Fıkıh, mantık ve dil gibi bölümlerden oluşan eserin Ehmedê Xanî tarafından medresede eğitim gören yetişkin öğrenciler için kaleme aldığı düşünülüyor. Eserde kullanılan dilin bilimsel bir dil olması da bu savı güçlendiriyor.

Eserde “İlm-i Arap” başlığı altında bir giriş yazısı mevcut. Bu bölümü “İlm-i mantık” başlıklı bir bölüm takip ediyor. İslam tarihi, fıkıhı ve coğrafyası başlıklı bölümler de bulunan eserde astronomi konusunda İslam dünyasında yaygın olan bilgiler de mevcut. Her bölümde cümlelerin ilk kelimesinin kırmızı kalemle yazılmış olması da dikkat çekiyor.

Xani’nin isminin yazılı olduğu bu eserin bazı sayfalarına mürekkep akmış, bazı kelimeler ise okunmaz durumda.

Fıkıh, mantık, dil, vb. bölümlerden oluşan eser Arapça yazılmış. Ancak bazı açıklamaların Kürtçe olduğu görülüyor.

Eserin nasıl Konya'daki bu camiye geldiği konusu ise tam bir muamma. Ancak 1967 yılında Konya'da vefat eden Bediüzzaman Said-i Kurd-i'nin kardeşi Abdülmecit Ünlükul'un ailesi tarafından tahrip edilmesini engellemek için Konya'daki bu camii'nin kütüphanesine bağışlandığı düşünülüyor.

Eseri bulduğum caminin yanındaki Üçler Mezarlığı’nda ise Kürtlerin mezarlarının yoğun olarak bulunması kayda değer bir not.

Ürgüp'te yıllarca müftülük yaptıktan sonra görevden atılınca Konya'daki kızının yanına taşınan Ünlükul'un kişisel arşivinde Cumhuriyet'in ilk dönemlerindeki Kürt eserleri kıyımından kurtardığı çok sayıda Kürtçe ve Türkçe eser olduğu biliniyor.

Konya'da Xanî'nin isminin yazılı olduğu bu eserin yanında, yine Xani’ye ait olan Nubıhar’ın bilinen bütün nüshalarından farklı bir nüshası ve birkaç Kürtçe elyazması daha bulunması bu eserlerin Konya'ya Ünlükul tarafından taşınmış olabileceği ihtimalini güçlendiriyor.

Yine Bitlis Nuh Beg medresesinden Konya'daki medreselere gelen Kürt alimlerinin de bu eseri Konya'ya taşıması muhtemel.

1980li yıllarda Kürdistan'ın değişik illerinden toplanarak tamir edileceği söylenen el yazması eserlerin de bir bölümünün Konya'ya getirildiği biliniyor. Ehmedê Xanî'nin bu eserinin toplanan el yazmaları arasında Konya'ya getirilmiş olması da muhtemel.

Romancı Mehmet Uzun , ‘Kürt edebiyatına giriş’ adlı kitabında Ehmedê Xani’den bahsedince, Mir Celaddet Ali Bedirxan’ın Havar’ın 33. Sayısında Xani’nin kayıp bir eserinden bahsettiği ve bütün aramalarına rağmen bulamadığını belirtir. Ancak ulaştığım bu eser, ders notlarını içerdiği için Bedirxan’ın bahsettiği kayıp eser olmadığını düşünüyorum.

1651-1707 yılları arasında yaşamış olan ve çok sayıda eser verdiği bilinen Ehmedê Xanî'nin günümüze sadece altı eseri (Dîwân, Nevbahara Pıçukan, Eqîdeya Îmanê, Eqideya Îslâmê, Fî Beyanni Erkani Îslam ve Mem û Zîn) ulaşmıştır.

Klasik Kürt edebiyatının en önemli kilometre taşlarından biri olan Xani’nin bu notları dışında Kürt edebiyatına ilişkin çok sayıda eserin Konya’da olduğu yaygın bir görüş.

Çünkü çok sayıda Kürt alim Konya’ya gelerek medreseler kurdu. Bu medreselerde Kürtçe dini eğitimler verildi.

ANF